2 Eylül 2014 Salı

İlk Tatilin

Senin için çok heyecanlıydım tatil öncesi. Senin ilk tatilin, suyu çok seviyorsun ama denize alışabilecek misin acaba?
Datça'da Zuhal Teyzen ve Ahmet Amca'nın yanında başladık tatile. Onları zaten çok seviyorsun. O yüzden Datça tatilimiz senin açından çok eğlenceli geçti. Son anda el atmasaydım şımarıklığı ele alıyordun ama.  
Senin sosyal bir çocuk olduğu biliyorum zaten ama bu tatilde onayladım resmen bitanem. Çocuklarla hemen iletişim kuruyorsun. Konuşamıyorsun daha ama kendi dilinde bir şeyler anlatarak anlaşabiliyorsun. 
Hayvanlarla aran doğduğundan beri çok iyi. İyi olması için elimden geleni yapıyorum. Onları sev ve zarar verme diye çabalıyorum. Tatilin sana faydalarından biri de hayvanlarla aranın daha da iyi olması oldu. Nerede bir kedi ve köpek görsek senin yanına geliyor, gelmiyorsa da sen gidiyorsun.
Denize ilk girişinde gayet mutlu, el ayak suya vurarak ve meraklı bakışlarla girdin. Ve giriş o giriş oldu. Denize alıştın. Çıkması daha doğrusu çıkarması zor oldu hep. Çevremdeki çocuklara baktım, karşılaştırma amaçlı değil, hepsi sudan kaçıyor :) Biz seni sudan çıkaramıyoruz. Buruşuyorsun artık :)

Sürekli birlikte yatmak zorunda kaldığımız için zaten düşkün olduğun annene daha da düşkün oldun :) Bu arada tatilden döneli 20 gün oldu. Ama ben daha yeni yazma fırsatı buluyorum. Yazacak o kadar şey birikti ki aslında.Öncelikle tatil dönüşü ben çok rahatsızlandım. Pınarhisar'a geldik. Çünkü hem ben hastayım hem sen sürekli peşimdesin, bir ara böyle gitmez dedim. Pınarhisar'a gelince de dedenin kardeşini yani benim amcamı kaybettik. Yazmaya fırsat bulamadım yani. 
Ne diyordum, evet tatil dönüşü bana çok düşkün oldun. Pınarhisar'da bunu az da olsa yeneriz diyordum ama pek başarılı olamadık. 
Uyuma şeklin bozuldu. Şöyle ki, normalde ben seni yatırıyorum ve kendin uyuyordun. Şimdi birlikte uyumaya alıştığın için gündüz de olsa illaki beni yanına istiyorsun. Yanına yatıyorum ve öyle uyuyorsun. Düzelecek biliyorum ama şuan çözüm bulamıyorum. Benimde bünyem ço yorgun çünkü. Bolu'ya dönünce düzene girecek hepsi :)
İlk 3 gün simidinle suda çırpındın. Ama sonrasında simide binmek istemedin. Ya yürüyerek denize girdin ya da bizim kucağımızda :) Baban seni yüzer pozisyona getirdiğinde başını suyun içine sokup her seferinde su yuttun. 
Bu su yutma senin kulaklarının iyileşme sürecini hızlandırdı. Ve şuan çok şükür ki minik kurbağam kulakların artık sapasağlam :) 



Datça'dan sonra Marmaris, Kuşadası, İzmir, Çeşme, Alaçatı, Efes ve Şirince'ye gittik.
İzmir'de Gamze Teyzen'e uğradık. Ve birlikte gezdik.
İzmir'de  Karşıyaka'ya geçerken vapurda martılarla arkadaş oldun. Onlarda yaklaşmak için fırsat kolluyor sanırım. Martıların yakınlaşması senin ilgini çekti ve o kadar güzel izledin ve konuştun ki, her zaman olduğu gibi hayvanlarla iletişimin süperdi :)

Anneannenin senin için aldığı şezlong tatilde işimize çok yaradı. Kısmet olursa her tatilde yanımıza alacağız artık. 

Alaçatı'da baban sana sarı çarık aldı. Tatilin en güzel alışverişiydi. Ben bayıldım bu çarıklara. Tabiki sende. Ayağını yara yapana kadar giydin. 


Umarım her tatilin, her günün bu kadar güzel ve eğlenceli geçer canımın içi oğlum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder