20 Temmuz 2013 Cumartesi

İÇİMDEKİ MİNİK KURBAĞA :)


Evlenmek ve çocuk sahibi olmak, her ne kadar uzun süreli bir ilişkim olsa da bana çok uzak iki tabirdi. "Önce kariyer" diyenlerdendim bende. Demek ki büyük konuşmayacaksın:) 
Ammavelakin, evliliğin ne kadar güzel ve yaşanılası bir şey olduğunu görünce, üzerine de Yağız'ın minik kurbağamın varlığı eklenince aslında en büyük kariyeri yaptığımın farkına vardım. 

İçimdeki Minik Kurbağaya Adım Adım :)

İstediler,  Kızı Verdik 

(İşin aslı tam olarak böyle değil aslında. Ama mükemmel bir anıydı bizim için, hepinize sonsuz teşekkürler.)

Ah o çiçekli gömlek :) Gecemizi uzattı :)

 Hepinize sonsuz teşekkür ederiz. Bize muhteşem bir gece yaşattınız; Ender Güvenal, İbrahim Çakmak, Esma Bayrak, Meryem Güvenal, Birtane Çakmak, Hacer Çakmak, Büşra Çakmak, Zeynep Çakmak,Türkan Çakmak, Selda Sağ, Ayten Abla(Soyadını hatırlayamadım) ve tabi ki küçük prenslerimiz Berk Çakmak, Ali Öztürk.  
İstemem de ve nikahımda yanımda olamasa da her daim yanımda olan Ebru'ma da sonsuz teşekkürler :)
Ve yüzükler takıldı...














Sıra geldi Nikaha :)





















Ve Geldik Düğüne :)
İlk Önce Ahiretlik Çiçeği Almaya (Trakya dilinde Aret Çiçeği)
Çocuklukta iki kız yada oğlan samimi bir arkadaşlık kurarlar. İnanışa göre ahirette sevaplar günahlar paylaşılır. Tabi ki öyle bir şey yok. Güzel olan arkadaşlık, sırdaşlık, kardeşlik :)


Trakya olunca oynamadan olur mu? Davul zurnalarla gidildi "Ahiretlik Çiçeği"ni almaya :) Ahiret Çiçeği dediğime bakmayın. Canımın içi arkadaşım Arzu'm Aret'im resmen bir ev dolusu hediye hazırlamış bana:)
















Çiçekten Sonra KINA GECESİ:)




 Canlarım benim; Efsuncum Ablacım, Hikmet Dayım (Yağız'ımın dedesi) Kıymet Ablam.

Eser Abim, Tansu'm










Yılmaz'a da yaktık kınamızı

Bu nasıl bir bakışsa artık :)
 Bu sefer gerçekten kaçırdı Kocacım beni:)











Şu testiyi kırana kadar neler çektin ben :)



Bolu'dan da arkadaşım gelmiş, oynamadan olmaz :)
Teyzelerin en güzeli Mihrişimmm



 Düğün zamanı beni hiç yalnız bırakmadı Büşracım :)

Ve tabi Bolu'dan sadece Meryem gelmedi :) Esma Abla, İbrahim Abi, Ender, Zeynep, Büşra, Zeynep, Birtane Abla. Onlarda Trakya düğünüyle tanışmış oldular :)









Ve Tabi ki  Son Adım DÜĞÜNÜMÜZ :)
 TADINA DOYAMADIĞIM, HER SENE YAPSAK HAYIR DEMEYECEĞİM BİR DÜĞÜN OLDU.

 Yanımda olan tüm arkadaşlarıma ve akrabalarıma
 çok teşekkür ederim. benim için çok önemliydi.



 Yanımda olmayanlara diyecek bir şeyim yok tabi ki! Ancak hayatları boyunca başkalarının yönlendirmesiyle yaşamak zor olsa gerek. Hiç yaşamadığım için bilmiyorum, sadece tahmin :)


Ve bu mutluluğun meyvesi Yağız'ın aramıza katıldığını 15 Ocak 2013'te öğrendik. O günden beri hayat bir başka güzel. Bu duygunun gerçekten bir tarifi yok. Belki ona yakın şeyler söylenebilir. İlk öğrendiğimde ne zaman kavuşacağımı düşündüm. 9 ay çok uzun geldi :) Oğlumun varlığı (o zaman cinsiyetini bilmiyordum tabi ki)  bana bu yalan dünyada  gerçek mutluluğu, sevinci, huzuru, güveni hissettirdi. İçimde minik tatlı bir kurbağa var :) Hele şu aralar sürekli oynayan, zıplayan, yerinde duramayan bir kurbağa:) Varlığı beni baştan yarattı resmen. Allah bu duyguyu herkese yaşatsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder