22 Temmuz 2013 Pazartesi

Çok Özlüyorum Seni :(


Anne ve babamın öğretmen olması dolayısıyla beni anneannem ve dedem büyütmüş. Onlara olan sevgim paha biçilemez düzeyde. Hayatla ilgili çoğu şeyi dedem öğretti bana. Daha ilkokula bile başlamadığım yıllarda aklımın  ve hayal gücümün farklı çalıştığı zamanlarda, ölümü farklı algılardım. Dedeme bir şey olacak diye çok korkardım. Ve sonuç olarak doktor olmaya karar vermiştim. O zamanlar kartal arabalar çok moda, bagajları çok geniş ve ulaşılması zor arabalardı. Ben doktor olup bir kartal araba alacaktım. Dedeme ve anneanneme bir şey olursa onları bagaja yatıracak, ağızlarına acı biber sürecek ve uyandıracaktım. Büyüdükçe bu işlerin böyle olmadığını anladım tabi ki. Ve canım dedem aramızdan ayrıldığında ben hiçbir şey yapamadım :( Seni kaybedeli bu gün tam 5 yıl oldu. Dün gibi, 22 temmuz 2008.



 Özellikle  canım dedem ile ilgili küçüklüğüme dair hatırladığım o kadar çok anı var ki!  Bizim dedemle ilişkimiz çok farklıydı. Gerçekten anlatılmaz yaşanır dedikleri cinsten. Dedem benim en yakın arkadaşımdı en önemlisi. Dedemin küçük bir meyve bahçesi vardı. Sırf ben seviyorum diye mısır ve yer elması dikerdi. Mısırlar olunca herkesi toplar mısırları pişirir yedirirdi. Herkesten kastım kızları ve torunları. Asla ve asla hak geçirmezdi. Dedemin hakkını yiyen çok kişi olmuştur. İnsanlar dedemi kandırdığını düşünürdü ama dedem "Boşver be güzel kızım öbür tarafa mı götüreceğim, dünya malı işte" der ve gerçekten arkasına düşmezdi. Farklıydı benim dedem. İnanışı sağlam, merhametli ve insan sevgisiyle dolu.
 Dedemle vakit geçirmek ömrümde ki en güzel şeydi. Allah'ın bana bir lütfu olarak düşündüm hep. Merhametliydi dedem, torunlarını, kızlarını ve damatlarını çok severdi. Onlara bir şey olacak diye çok korkardı. İnsanları severdi. Dinini çok güzel yaşayan bir Atatürkçüydü. 1921 yılında doğmasına rağmen yobaz değildi benim dedem. Ben her şeyimi ilk dedemle paylaşırdım. Yılmaz'ı ilk dedemle tanıştırmıştım aileden. Daha lisedeydik. Çok sevdi ve "Arkandayım kızım" dedi. Üniversitedeyken, Bolu'ya döneceğimiz esnada canım dedem beni hayat boyu Yılmaz'a emanet etti. O gün aklımdan çıkmıyor bir türlü. Aslında Yılmaz ucuz atlattı. Çünkü dedem benim küçüklüğümden beri hep derdi ki" Kızım liseye başlayınca bende tüfekle arkasından okula gideceğim. Bakanı vuracağım :)Benim dedem canlılara kıyamazdı ki!

Dedemle Kemal Sunal filmlerimiz vardı, kaç defa izlersek izleyelim kahkahalarımız evin dışından duyulurdu. İzlerken dedemin pazardan aldığı gofretleri, çerezleri yer, anneannemin sobanın üzerinde kaynattığı ıhlamuru içerdik.Üzerine boza içer, leblebi yerdik. Her hafta Kaynarca'ya gider alabalık çiftliğinde balık yer, Bilal Dayımı ziyaret ederdik. Balık sevgim buradan geliyor işte. Bir gün yine Kaynarca'ya gittik ve ben o gün nedense dedeme doyamadım, sürekli onun beni kucağında taşımasını istedim. Bir kere hayır demeden bütün gün taşıdı. Akşam gece yarısını bulmuştu ki anneannem bize geldi ve dedemin çok hastalandığını söyledi. O kadar çok ağladım ki,  dedem benim yüzümden ölüyor ve ben daha büyüyüp doktor olamadım, araba alamadım diye. Meğerse canımın içi dedemde fıtık varmış, o günde gerçekten zorlandığı için ameliyat olmak zorunda kaldı. Bizi 1 hafta götürmediler Kırklareli'ne. O kadar çok huysuzluk yaptım ki dedemi görebilmek için. Ama sene 1988. Tıp o kadar ilerlememişti ki. 1 hafta da dedemin ameliyat ağrıları ancak dinmişti. Dedemi hastanede görünce dünyalar benim oldu. Ama yine çok üzgündüm. Fotoğrafta ki bakışlarıma bakar mısınız?
Yağız dedeme benzesin istiyorum. Dedem gibi mert, sözünde duran, merhametli, dürüst, her işte usta, temiz, titiz, düzenli, alçak gönüllü, çalışkan, dinini iyi yaşayan, Atatürkçü, konuşmasını bilen, kadına saygılı, modern, hayvanları ve çocukları seven, akıllı, sevgi dolu, her yaştaki insana ayak uydurabilen, neşeli, başkalarına yardım etmeyi seven hatta bunu kendine görev sayan, iyimser,.... bitmez bu saydıklarım.  
Eğer dedem yaşasaydı her daim benim yanımda olurdu.  Yağız'ı görmesini, onunla da vakit geçirmesini çok isterdim. 
O hastalığa yakalandığında (alzheimer) kabullenemedim bir türlü. İyileşecek diye çok bekledim.  ( Üniversiteye gidiyordum üstelik, ama insan sevdiğine bir şey olsun istemiyor.) Ama gün geçtikçe daha da çocuklaştı canım dedem. Hiç bir damadını hatırlamazdı da, balkonda ikimiz otururken sokaktan geçen Yılmaz'ı görünce yüzü güler "Gülev'in kocası" derdi :) Kaç kızın var diye sorardık 5 derdi. Halbuki 4 tane kızı var. 5.si bendim, saydırınca anlardık bunu. 
Dedemi en son gördüğümde temmuz ayının başlarıydı. Okuldan gelmiştim. Ve anneme "Galiba kendimizi hazırlamamız gerekiyor" dedim. Dil söylüyor ama gönül kabul etmiyordu.

Kızlarıyla çekildiği son fotoğraf. 16 gün sonra kaybettik dedemi. Zaten onlarda bir daha böyle bir araya gelemedi.Dedem gitti her şeyin büyüsü bozuldu.

Tam 5 yıl oldu ve ben hala çok özlüyorum. Varlığına ihtiyaç duyduğum çok zaman oluyor. Ama takdiri İlahi midir bilinmez, ne zaman dedeme çok ihtiyaç duysam, rüyamda görürüm ve uzun uzun sohbet ederiz. Aldığım en önemli kararlı hala daha dedeme sorarım. Belki "Manyak mısın, kafayı mı yedin" diyebilirsiniz. Ama bu dede sevgisini yaşayan bilir ancak. Yağız'ın da böyle bir dede torun ilişkisi olsun istiyorum açıkçası.  Dedem bulunmaz bir adamdı, kelimelere sığmayan.





Dedem gitti, anneannemi bıraktı bize. Anneannem dedemden sonra çok değişti. Alışamadı yokluğuna. Çünkü hayatı boyunca dedem tarafından el üstünde tutulmuş, bir dediği iki olmamıştı. Kolay değil 68 yıllık birliktelik. Anneannem şuan 89 yaşında dedem yaşasaydı 92 yaşında olacaktı. Size çok gelebilir ama ben hala korkuyorum.




Dedemin Özlü Sözleri 
  • Acayip kertenkele (Eğer bir şey olmuyorsa küfür niyetiyle söylerdi)
  • Bir şeyi kulağınla duyuyorsan inanma, gözünle görüyorsan yarısına inan.
  • İşçiye parasını alnının teri kurumadan vereceksin. ( Dinini sadece camide yaşamaz hayat felsefesi haline de getirirdi.)
  • İstedi ya ( Anneannemin ağzından çıkan her şeyi gider alırdı. Mesela Anneannem: "Komşu yufka pişirme makinası almış" der, dedem gidip alır, "Neden aldın dede bunu" diye sorunca "istedi ya " derdi :)) 
  • Kuyrukla kapan boşandırıyor. (Çalışmayanı sevmezdi.)
  • Allah herkesin rızkını yollar. (Yemek masasından artanları sokak köpeklerine, kırıntıları kuşlara verirdi. Ki kuşlar için özel buğday alırdı.)
  • Öbür tarafa mı götüreceğiz boşver?
  • Çok şükür demeyi bilin.
  • Hay aksi şeytan.
Torunları içinde genetik olarak dedeme benzeyen sadece Samet Abim var. Bende Yağız da dedeme benzesin çok istiyorum. Büyüyünce dedemin videolarını izleteceğim ona bol bol.
 Demem o ki, Allah herkese benim dedem gibi dede ve dede sevgisi nasip etsin.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder